19 Kasım 2017 Pazar

JUSTICE LEAGUE / FİLM İNCELEMESİ

Herkese uzun bir aradan sonra merhaba! Uzun bir aradan sonra bugün yeniden bir film incelemesiyle karşınızdayım. Bugün sevgili dostum Deniz ile gerek parasızlığın getirdiği zorunluluk gerekse içimizdeki sanat aşkından ötürü sabah on civarı sinemada yerlerimizi aldık.

Batman v Superman Dawn of Justice faciasından sonra (Bruce, sweety, I'm so sorry) bu filmi açıkçası bu kadar keyifle izleyeceğimi düşünemiyordum. Sabahın köründe yollara dökülmemize karşın gerçekten gittiğime değer bir film oldu. Hazırsanız Mügeri Cıvaoğlu ile kültür kuşağına başlayalım.

Yazı oldukça spoiler içeriyor, sevmem derseniz izleyip gelin. 

Filmimiz iyilerle dost kötülerle düşman temiz yüzlü arkadaşımız Clark Kent ve acı sahneleri ile başlıyor. Bir önceki filmde hakkı rahmetine kavuşmasından ötürü filmin ilk sahneleri bence oldukça duygusaldı. Amy Adams'ı izlediğim yetmiş filmin altmış beşinde gördüğüm için o duygusallığım kısa sürede silindi tabii ama olsun.


Ah temiz yüzlü çocuğum nasıl kıydılar sana kalkan eller kırılsın be.


Her neyse yaşadığım kısa üzüntüden sonra Batman'i görmemle keyfim yerine geldi tabii. Filmin ilk yarısı kısaca ekibin nerelerde olduğundan, neler yaptığından bahsederek geçti.

Parti kur oy verelim öl de ölelim Wonder Woman.


Filmin ilk sahnelerinde ekibin nerede olup neler yaptıklarından kısaca bahsettiklerini söylemiştim Açıkçasını genelde çam yarması erkek süper kahramanların birilerini alt etmesini izlerken Wonder Woman'ı böyle görünce oldukça etkilendim. Bilindiği üzere sinema filmleri genelde güçsüz kadınlar ve onları kurtarmayı bekleyen erkek kahramanlar üzerine kurulu olduğu için böyle şeyleri gördükçe seviniyoruz maalesef ki. 


Off, Ben Affleck'i böyle gördüğüm zaman aklıma direk Gone Girl ve oynadığı vasıfsız karakter Nick Dunne geliyor. Superman'in ölümünden yasa girmiş zaten, ülkenin başı belada kıyamet de yaklaşıyor diye kendisi girdiği bütün işleri batıran enişte moduna girmiş, fıldır fıldır Aquaman'i arıyor. Sakallarını kesene kadar kendisini ciddiye alamadım maalesef ki. Eminim kendisi bunları okusa çok üzülürdü.


Sen; sevdanın gülü ah canım benim, sol yanım benim.. dhdfh Aha geldi Koray Avcı kılıklı Aquaman. Kendisi film boyunca en sevdiğim karakterlerden biri oldu. Ombreli saçlarının güzelliği bak deniz suyu saçlara yarıyor valla.



Barry Allen sweetie, I'm so sorry hakikaten. Ezra Miller dünyanın en sempatik insanlarından birisin ama gerçekten hiç gerek yoktu bu tarz şeylere ya fjdfh Perks of Being a Wallflower mı izliyoruz DC evreninde miyiz anlayamadım sayesinde. Film boyunca sergilediği şapşal tavır ortama ayrı bir hava katmış filmin ağır havasını biraz alıp eğlence eklemiş ama kendisi sergilediği bu tavırlarla Flash değil Flash bellek olmuştu. Herkes gider mersine ben giderim tersine hesabı sivilleri kurtarmayı bile zar zor becerdi.


Bruce kesti sakalları, çekti takım elbiseyi, oh bee işte bunlar sinemada görmek istediğimiz görüntüler. Bu gifi koymamın sebebi Spider-Man Homecoming filmindeki Iron Man ve Spider Man'in sahnelerine aşşşırı benzemesiydi. Ne sen Leyla'sın ne ben Mecnun be Flash, gene olmadı.


DC evreninde dünya hakikaten büyük bir tehlike altında. Steppenwolf denen pislik iş başında. Amazonları basıyor, Atlantis'i alt ediyor, dünyadaki son kutunun da peşinde. Bunlar bir araya gelirse neler olacak neler, uhuu. Her neyse caağnım Bruce ne yapıyor ediyor ekibi toplamayı başarıyor, başlıyorlar dövüşmeye.


Ah güzel yürekli Cyborg'um benim.

Filmde Clark Kent'çiğimiz hakk-ı rahmetine kavuştu demiştim ama adama mezarda da rahat yok maalesef. Bruce'cuğum ve yarasa kalbi bu vicdan azabına dayanamıyor. Batman sayesinde bizim Clark Kavak Yelleri Efe gibi yeniden diriliyor. Hakikaten de hemen tabuttan çıktığı gibi gözlerini açtı, hiç bu kadar kolay beklemiyorduk valla. Barry Allen sağ olsun verdi kutuya elektriği canlandı bizimki.


Good boy seni.



Off. Sen, ombreli, deniz tuzu görmüş saçların ve bu hayata dair taşıdığın umutsuzluk beni o kadar derinden etkiledi ki Aquaman fdhjf. İyi ki ejderhaları bırakıp atmışsın kendini sıcak sulara çok da iyi olmuş valla. Kendisi sayesinde ben bile acaba Cyborg kötü biri mi??? diye düşündüm. Bayılırım böyle filmleri türk dizileri haline getirmeye.

Superman'in Efe gibi yeniden dirilmesi, bizim ekibin hepsinin haysiyet yoksunu Steppenwolf'a karşı birlik olup savaşmaları, Barry Allen ve saçma sapan esprileri derken oldukça keyifli bir film izledim aslında. Zevkler oldukça şahsi tabii buna lafım yok ama Batman v Superman'de maalesef ki o kasvetten bayılacaktım onun üstüne bu film oldukça iyi geldi valla. 

Şimdilik benden bu kadar diyelim. Bir sonraki yazımda görüşene kadar hepiniz kendinize iyi bakın, programımıza hoş bir Ben Affleck görseliyle son veriyorum, hoşçakalın.



Büyük hatırın var bi sözünle yemin de bozulur tövbeler de, be.